Hollywood Gülüş Tasarımı

Diş hekimliğinde sıkça kullanılan estetik kelimesi güzellik anlayışını temsil eder. Güzellik mutlak değildir ve tamamıyla subjektiftir. Güzellik insanlarda pozitif duyguların doğmasına neden olur. Böylece insanlar arasında olumlu yönde iletişim kurulmasına fayda sağlar.

Diş hekimliğinde estetik değerler; gülümsemenin dışa yansıtılması sırasında pozitif bir algı oluşturmasına sebep olur. Birey mutluyken gülümser ve bu gülümsemenin yarattığı güzellik karşısında insanda olumlu düşünceler oluşur. Dişler, diş etleri ve oluşturduğu etki açısından estetik algı genel olarak matematiksel bilime bağlıdır. Yıllar önce tanımlanan altın oran, göze güzel gözükmenin hedefindeki en önemli olgudur.

Estetik diş hekimliği, dişlerin dudak seviyesinden ne kadar göründüğü, iki göz arasındaki mesafenin diş genişliğine olan oranı gibi birçok alanla ilgilenir. Estetik diş hekimliği genel anlamda bir takım temellere otursa da kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bütün bu farklılıklara uygun tasarımı yapabilmek için günümüz dünyasının bize sunduğu birçok teknolojik modelleme ve dizayn yeteneklerimiz mevcuttur. En uygun hizmet profilini oluşturmak için ise teknolojiyi kullanarak ve sanatsal yönümüzle uygun şartları buluşturabilmekten geçmektedir.

Dental estetik görsel algılama ile ilişkilidir. Beyaz Estetikte; dişlerin renk, yüzey özellikleri, kontur, birbirleri ve yüzün bütünüyle olan orantı, simetri ve dengeleri önem taşır.

Günümüzde yüz estetiğinin içine, ağız, diş ve dişeti estetiğini hesaba katmamak mümkün değildir. Sabit, implant destekli ve hareketli protezlerin tüm çeşitlerinde estetik kurallar ön dişler bölgesine odaklanmıştır. Çekici bir gülüş için üç ana unsurun; dişler, gingival dokular ve dudak pozisyonunun uyum içinde olması gerekmektedir. Protetik restorasyonları çevreleyen yumuşak dokuların görünüşü de, rengi de şekli kadar önemlidir.

Hastaların operasyon öncesinde ön hazırlıkları için; radyolojik ve klinik muayeneleri yapılır, alınan ölçülerinden modelleri elde edilir ve her açıdan fotoğrafları çekilerek gülüş tasarımı yapılır. Bu işlemlerden sonra hastanın istekleri dinlenip bir planlama yapılır.

Son yıllarda dolgu ve botoks uygulamaları Gülüş tasarımının kaçınılmaz bir parçası olarak diş hekimliğine katılmıştır. Düzgün diş dizimlerinin dışında, simetrik dudak tasarımı , dolgun dudaklar, düzgün dudak, çene orantısı dolgu ve botoks sayesinde sağlanmaktadır.

Tıpta ve diş hekimliğinde botoks (dental botoks) çeşitli durumlarda tedavi ve kozmetik amaçlı kullanılır. Botoks kas kasılmasını belli bir süre bloke etmektedir. Sinirden gelen uyarı sonrasında kasın kasılması için salgılanan maddenin salınımını engelleyerek etki eder. Etkisi 6 ay kadar sürer ve geri dönüşümlüdür. Yani senede 2 kez uygulanabilir. Aynı zamanda ağrı kesici etkisi de bulunan botoksun bu etkisinden eklem rahatsızlığı olan hastalarda faydalanmaktadır.

Botoks özellikle çiğneme kaslarının aşırı kasılmasına bağlı çene yüz ağrıları, bruksizm, mimik kaslarının kozmetik olarak düzeltilmesi, çene eklemi bozuklukları, gummy smile , görünümünün düzeltilmesi ,kırışıklıkların düzeltilmesi ve yüz asimetrilerinin, ortodontik amaçlı cerrahiler sonrası kasların çekmesine bağlı nüksün önlenmesi ve aşırı terleme gibi tedavilerde kullanılır. Çene eklemine veya diş sıkmaya bağlı olan ağrıların giderilmesinde botoks yardımcı bir tedavi yöntemidir.

25-30 yaşlarında yaşlanma belirtileri başlamaktadır. 25 yaş ve üzerine botoks uygulanabilir. Genellikle 25 yaş altına botoks uygulaması gerekli olmayabilir. Çok derin kırışıklıkların tedavisinde botoks yeterli olmayabilir. Bu durumda deri altına uygulanan özel dolgular gerekebilir.

Ağrılı bir yöntem değildir. İnsülin enjektörü ile yapılan uygulama toplamda 5-10 dakika sürer. Etkisi ise 3. günden itibaren görülmeye başlar. 2. haftadan itibaren en yüksek düzeyine ulaşır. Uygulama öncesinde uygulamanın gerçekleşeceği bölge beyaz kalemle işaretlenerek fotoğraf alınır. Uygulamada neler yapıldığı hangi bölgeye ne kadar doz kullanıldığı not edilir. 2 hafta sonrasında tekrardan fotoğraflanır ve ilk fotoğrafla karşılaştırılır.

Hamile ve emzirenler üzerinde yeterli araştırma olmadığından uygulanmamalıdır. Ayrıca alerji anamnezi almak gerekmektedir. Alerjik hastalarda cildin başka bir bölgesinde deneme yapılmalıdır. Deneme sonucunda botoks uygulanmalıdır.

Uygulama sonrasında uygulamanın yapıldığı bölgeye dokunulmamalı ve direk güneşe maruz bırakılmamalıdır. Ayrıca bölgeye yapılan buz uygulaması da olabilecek morlukları engelleyecektir.